Rudyard Kipling’in “If” adlı şiirinden:
[…]
If you can meet with Triumph and Disaster
And treat those two impostors just the same;
[…]
“Adam olmanın yolunu” tarif eder Kipling bu şiirde. Tabii bana göre adam değil, peygamber olmanın yolunu tarif eder gibidir daha çok; ama konu bu değil.
Serbestçe tercüme edersem (başka türlüsünü yapmaya cesaretim yok zaten), diyor ki, “Eğer Başarı ve Felaketle tanışırsan ve bu iki sahtekara da aynı şekilde davranabilirsen…”
Başarı ve Felaket… Ya da başarı ve başarısızlık. Her ikisine de “sahtekar” diyor. İlk okuduğumda çok ilginç gelmişti. Aradan epey zaman geçti. Şimdi daha az ilginç, ancak daha anlamlı geliyor.
Başarı ve başarısızlık, ikisi de anlık şeyler. Her ikisi de “süpürücü” özellik taşır… Bir olay başarısızlık olarak nitelendirilirse, insan doğası içindeki olumlu şeyleri görmemeye iter bizi. Başarıda da, olay içindeki olumsuzluklar gözardı edilir.
İnsan olabilmek için, (ya da peygamber) olayları doğru değerlendirmeyi, yüzeyden aşağısını görebilmeyi öğrenmek gerekiyor. Einstein’ın dediği gibi, “Her şey olabildiği kadar basit olmalıdır; ama daha basit değil!”.
Başarısızlığa boyun eğmemek gerektiği gibi, başarının da rahatlığına kapılmamak gerekir.
Zırvaladıysam affola!
Bir cevap yazın