Ergenlik dönemimde ve sonrasında, annemin muhtelif defalar muhtelif sebeplerden bana söylediği bir laf vardı: “Çocuğun olunca beni anlayacaksın.” Bu lafa sinir olurdum. Çünkü, “yahu ikimiz de Türkçe konuşuyoruz, adam gibi anlatsan nesini anlayamacakmışım” diye düşünürdüm. Yani, ya annem anlatamıyordu, ya da zaten anlayacak bir şey yoktu ortada.
İnsan çocuğu olunca neyi anlayacaktı ki? Neyi değiştirecekti bu?
Sonra çocuğum oldu tabii. Adı Lara. Şimdilerde beş buçuk yaşında. (Bkz. resim.)
Doğumundan hemen sonraki günlerdi. Lara daha kırkını doldurmamış, annem bizde kalıyor biz bebekle ne yapacağımızı daha doğru dürüst bilmediğimizden. Lara’nın aşağı yukarı her gece gaz sancısı oluyor. Ağlıyor, acı çekiyor, uyumuyor. Elden ele geziyor. Ağrısını dindirmek için akla gelen her şey birer birer deneniyor. Sallanıyor, pışpışlanıyor, sıcak havlularla kompres yapılıyor. Bütün bu uğraşılar genelde sabahın üçüne ya da dördüne kadar sürüyor.
Serisi böyle geçen akşamların birinde, Lara yine ağlarken, annem yanıma geldi. Yavaşça “Şimdi, şu çocuğun ağrısı bu gecelik sona erecek, ama bunun için sağ kolunu kesmemiz gerek derlerse ne dersin?” diye sordu.
Bir an tarttım olayı. Sonra bildiğim en doğru cevabı verdim: “Kessinler…”
Annem, “İşte” dedi, “çocuk dediğin öyle bir şey…”
Haklıyıdı. Kolumu düşünmeden verirdim. Yine de veririm. Bunu da çocuğu olmayan birinin anlamasını sağlayabileceğimi de sanmıyorum. İşte öyle acayip bir şey.
Bu kadar mı? Hayır. Çocuk, insanı her türlü değiştiriyor. Hayatın ne olduğunu kafanıza sokuyor. Küçücükken büyümesini izliyorsunuz. Her şeyi bir bir, bazen kolay, bazen zor öğrenmesini, yapmasını. Elini oynatmayı bile zamanla öğreniyor. Büyüsün, her şeyi başarsın istiyorsunuz. Hem de onu bütün dünyadan korumak istiyorsunuz. Hiç canı yanmasın. Hiç üzülmesin…
Kötü niyet olmadıkça, insanlara sert de davranamıyorum artık… Benim çocuğum da bir gün bir yerde bir şeyleri beceremeyecek, eline yüzüne bulaştıracak ya… Ona biri öyle “sert” davransa ve ben onu elime geçirsem ne yaparım? Önce duvara çakar, sonra soru sorarım…
E herkes de birinin çocuğu ya…
E yapma o zaman öyle sen de…
İnsan kıymetli. Her biri, binbir gayret, inanılmaz emek ve çaba ile büyüyor. Her biri, birilerinin gözbebeği.
Lara da benim gözbebeğim.
İşte çocuk böyle bir şey.
Bir cevap yazın