Haziran sonundan beri, Gezi Sitesi‘nin Elmadağ’daki yeni ofisinde çalışıyoruz. Ofisin yeri gayet güzel, içini de iyi döşediler. Ancak, klima konusunda, her zamanki gibi Türk’ün “idare eder abi” mantığıyla iş yapıldığı için, sıcaklık özellikle şu anda bulunduğumuz odaya taşındığımızdan beri problem olmaya başladı…
Klima Daikin marka. Yani “iyisi”nden. Amma ve lakin, odanın bir kenarında kaldığından ve maalesef pek az üflediğinden (pufff diye üfleyeceğine hoh diye üflüyor) odaya yetersiz kalıyor…
İlk hareket olarak, gidip bir adet AirFel 9000 BTU mobil klima alıp bağladık ofise. O bayağı faydalı oldu.
Ancak, serde mühendislik olduğundan ve havalar daha da ısınınca, Berhan ve ben sıcaktan en rahatsız olan insanlar olarak, diğer klimayı da hohlamadan puffflmaya geçirmek için bir şeyler düşünmeye başladık.
Ben biraz masa üstü tipi fan araştırdım. Nedense, hem güçlü hem de küçük olanını bulamadım bir türlü.
Bir gün bilgisayar malzemesi alışverişi yaparken, Berhan iki tane 15cm’lik (büyük) bilgisayar kasası fanlarından aldı. O gün onunla ufak bir deneme yaptı. Klima ızgarasının altına yerleştirdi. Bir laptop’ın adaptörünü kullanarak güç verdi. İşe yarayacak gibiydi, ancak tabii bilgisayarın adaptörünü geri aldılar…
Sonra, geçen gün ben iki adet kasa fanı daha (bunlar mavi ışıklı, alırken ışıklı olduklarının farkında değildim) bir adet de 35 Watt’lık “yedek netbook adaptörü” aldım. Voltaj ayarlısından aldım, 9V’tan 20V’a kadar ayarlanabiliyor.
Böylece toplam dört fanımız oldu. Berhan da kablo bağlarıyla, bunları hemen ızgaranın altına yerleştirdi.
İyi üflüyor gibiydi, ama daha tam “pufff” lezzeti vermemiş olacak ki, Berhan kartondan tüm havayı klimanın ağzından fanlara yönlendirecek ve hava kaçağını engelleyecek bir nevi “boru” imal etti.
Şimdi klima gayet “puff” modunda üflüyor ve odamız daha serin.
Tabiri caiz ise, “Daikin’i overclock” ettik!
Buyrun resimlere bakın…
Bir cevap yazın