Deli miyim ben?
Sitede bir ve yalnız bir adet anketim var, uzun süredir duruyor. Soru da bu. Deli miyim? Cevaplar neredeyse yarı yarıya. Şıklar bir garip tabii de, şöyle göz kararı, oy verenlerin yarısı “delisin” manasına bir şık işaretlemiş.
Yüzüme de “delisin” diyen, “seni anlamıyorum” diyen, yaptıklarımı ettiklerimi saçma bulan çok.
Elbette hatasız olduğumu iddia edecek değilim. Sorun orada değil.
Sorun, insanların, şu ya da bu şekilde beni genel-geçer kurallarla değerlendirip, vardıkları yargılarda.
Delilik olarak nitelenen, anlaşılmayan, saçma bulunan tüm hareketlerim, aslında üzerinde ıkına sıkına düşünülmüş; pek çok şey, hatta gereğinde her şey sorgulanarak yapılmış işlerdir. Deliliğin delilik olduğunu görerek ve bilerek yapıyorum yani. Üzerinde dikkatle düşünüp karara vararak…
Düşünmeden, sorgulamadan, bir şekilde önüne gelmiş saçma kurallar silsilesini kullanarak bir işler yapan adamların yaptığının adı da akıllılık.
Akıllı olmak oysa, ben deli olmayı tercih ederim. Onlar akıllıysa, ben kesinlikle deliyim zaten!
Bir fıkra vardır ya…
Adam akıl hastanesinin duvarının dibine gelmiş. Oradaki hastaya sormuş:
“Siz içeride kaç kişisiniz?”
Hasta cevap vermiş:
“Bizim içeride kaç kişi olduğumuz belli… Esas siz, dışarıda kaç kişisiniz?”
Benim kaç kişi olduğum belli…
Siz kaç kişisiniz?
Bir cevap yazın