Fizik, tüm doğal bilimlerin temeli olan bilim dalıdır. Doğanın ve evrenin temel prensiplerini, yapı taşlarını ve bunların etkileşimlerini inceler. Konu bu kadar geniş olunca, doğal bilim temelli her çalışma, ister istemez fiziğin alanına girer. Fiziği diğer bilim dallarından ayıran, fiziğin konusuna genel olarak herhangi bir konunun prensiplerinin girmesidir. Prensiplerin detaylanması, uygulanması ve teknoloji üretilmesi diğer bilim dallarına ve mühendisliğe bırakılır. Diğer bir deyişle, “fizikçiler her problemin kolayını çözer, zorunu başkalarına bırakır”. Fizik, bu yönüyle sıklıkla yeni disiplinler doğurur, bazı disiplinlerle yolu yeniden kesişir.
Mesela, fizikçi Newton Kanunları’nı bilir, ancak bir inşaat mühendisi ya da makina mühendisi kadar ayrıntılı problemleri çözmeye hazırlıklı değildir. Açıkçası, bu “spesifik” problemler onu ilgilendirmez. Kimya ile ilişkisi daha ilginçtir; uzun süre kimya tamamen ayrı bir temel disiplin olarak düşünülürken, kuantum mekaniği sayesinde kimyasal reaksiyonlar kökünden anlaşılınca, fiziğin yolu kimya ile birleşmiş, kimyanın temeli de açıkça fiziğe bağlanmıştır. Öte yandan, kompleks kimyasal reaksiyonlar fizikçinin ilgisini çekmez.
Fizik, bir bakıma fizikçinin yaptığı iştir. Fizikçi de her şeyden biraz anlar ve bazı şeylerden de yalnız o anlar… Dolayısıyla fiziğin konusuna her şey girer, bazı şeyler de yalnız fiziğin konusuna girer.
Bir cevap yazın