Google beni buldu.
Vallahi ben kaşınmadım.
Adamın arama motoru var, tabii bulur.
Olay yeni değil. Eylül sonunda, Google’dan bir email geldi. Gerçekliğine inanana kadar da işkillenecek cinsten bi email.
Email, Google’ın “junior recruiter”larından birinden geldi. Özetle, şöyle diyor: “Sen, eğitmi kuvvetli, öğrencilikten hocalığa geçmiş, Linux bilen aklı başında bir adamsın. Bize de tüm Google altyapısını ayakta tutan mühendis takımına (orada “Google.Com Engineers” diyordu, sonradan esas adının SRE [System Reliability Engineer] olduğunu öğrendim) senin gibi adamlar arıyoruz.. İlgilenir misin?”
Şimdi, gelen şirket başka bir büyük şirket olsa… Mesela Microsoft. Ya da Sun. Düşünülecek fazla bir şey olmazdı. Cevap da kısa olurdu. “Yürüyün gidin kardeşim, burada görecek bir şey yok…”
Ama bu Google. Hepimizin beğendiği, takdir ettiği şirket.
Bunu demek mümkün olmadı. Büyük “G” davet edince, icabet etmek gerek.
Öte yandan, beni iyice evirip çevirip koklamadan içeri almaya niyetleri yoktu. Etikete pek itibar eden insanlar değil. Etmesinler zaten.
Önce, benle kontakt kuran elemanla bir telefon görüşmesi ayarladık. Bana öncelikle kendimi değerlendirme soruları sordu. Ne bilip ne bilmediğim hususunda kendi kendime not verdim.
Sonra bunlarla ilgili bir kaç standart soru sordu. Çoğunu bildim.
Konuşma bittiğinde “şimdi ne olacak” diye sordum. İki adet mühendisle telefonda birer saat görüşeceğimi, onlardan başarıyla çıkarsam da, “on-site interview” (yerinde görüşme) için beni davet edeceklerini söyledi.
İlk görüşmede bir mühendisle telefonda görüştük. Soruların hepsini bertaraf ettim. Sanırım epey etkileyici bir görüşme oldu.
Sonra, ikinci mühendisle telefon görüşmesi olmadı. Direkt olarak beni İrlanda’ya görüşmeye davet ettiler.
Kalktım gittim. Tabii o kadar kolay olmadı, pasaport, vize, vs. bir miktar uğraştım.
29 Kasım Perşembe günü Google’ın Dublin’deki yerinde, beş adet mühendisle daha güreştik. Her biriyle 45 dakika eğlendik. Telefondaki kadar çarpıcı olmadı herhalde, ama yine de epey başarılı olmuş anlaşıldığı kadarıyla.
On gün kadar bir beklemeden sonra, geçtiğimiz Çarşamba günü yanıt geldi: “OK”. Yani, teknik açıdan olan sınavları başarıyla geçmiş durumdayım. Sonrasında, iki adet referans istediler. Onları da verdim. Bir de telefon görüşmesi yaptık; teknik içerik olmayan. Bazı ayrınıtlar netliğe kavuştu.
An itibarıyla durum şu: Noel ile yılbaşı arasında Amerika’daki “recruitment committe”den son karar ve (muhtemelen) beraberinde bir teklif çıkması bekleniyor.
Son konuştuğum “lead recruiter” olan elemana, “yani nedir sence olacağı” diye sordum. Çünkü nihai olarak epey bir adamı bu yöntemle işe almış bir eleman. Onun ifadesi, “her şey çok iyi görünüyor, ama nihai karar Amerika’daki komitenindir, onların adına söz veremem” şeklinde oldu.
Daha fazla bir şeyler demesi de beklenemezdi herhalde.
Ben artık işin olumlu bitmeme kısmına “sürpriz sonuç” olarak bakıyorum.
Gooooooooogle!
Bir cevap yazın