Geçen Cumartesi, uçağa binip direkt bir uçuşla Dublin’den San Francisco’ya uçtum.
Bizim takımın yaklaşık üçte biri Dublin’de, geri kalan üçte ikilik kısmı ise Google’ın “esas” kampüsü olan Mountain View kampüsü’nde çalışıyor. (Googleplex denen yer burası işte.) Mountain View, San Francisco’ya yaklaşık bir saat mesafede bir kasaba. Maksat, takımın tüm elemanlarını bir araya getirmek ve kaynaştırmak. Bir akşam proje yöneticisinin evinde barbekü vardı, bir akşam kampa gittik, ertesi gün de rafting ile devam ettik. Ama konumuz bu değil. Bunlar başka yazının konusu olabilir.
Google’ın kalbi gerçekten burada, Mountain View’da atıyor. On binin üzerinde insan çalışıyor burada. Resme dikkat ederseniz, resmi tabelası bile var “Google” diye. Buraya gelince şu anlaşılıyor ki, Dublin’deki Google dediğimiz şey Google’ın gölgesi ancak.
Mountain View, yeşil bir yer. Hava şu ara serince de olsa, güzel. Güzel derken, gök mavi, güneş parlak. Mekanlar geniş. Yeri bol bulunca, yatay gelişmiş yerleşim. Dublin’in sıkışık ve gri ortamından sonra, pek güzel görünüyor göze.
Google kampüsü de çok çarpıcı. Bol miktarda yemek mekanı. Sıcak kahvaltı. Sıcak akşam yemeği. Tek kişilik akan sulu havuzlar…
Ne hikmetse, Amerika da pek tanıdık geldi bana. Yani sandığımdan daha çok alışkanlığım varmış… Yedi yıldan fazla ayak basmamış olsam da, Dublin’e göre çok daha “normal” geldi bana her şey.
Daldan dala atlayan bir yazı oldu, farkındayım. Ancak son bir kaç gün benim için öyle oldu, durumun buraya yansıması normal.
Türkiye’ye olan mesafe farkı olmasa, kendimi direkt olarak paketletip buraya gönderteceğim seneye. Bu durumda bile düşünyorum artısını eksisini. Zaman gösterecek ne olacağını.
Bir cevap yazın