Dünyanın hiç bir yerinde komite heykeli dikilmemiştir.
Bu lafı pek severim. Doğrudur netekim. Bir iş komiteye, komisyona falan kalırsa, o işin bitmesi zorlaşır. Hatta bitmez. Dikilen heykeller hep tek adamlara aittir. Sebebi de, ancak kararlar tek elden çıktığı zaman tutarlı ve hızlı işler yapılabilmesidir. Pek çok durumda da hızlı ve tutarlı karar verebilmek ve hızlı hareket edebilmek verilen her kararın tam doğru olmasından daha önemlidir.
Tabii bu işlerin tek kişi tarafından yapıldığı anlamına gelmez. Her heykeli dikilen adamın arkasında, mutlaka bir “takım” vardır. Hem de iyi bir takım vardır.
Takım insanlardan oluşur. Ama takımın iyi olması için, tek tek insanların iyi olması yetmez. Onların, bir arada çalışabilmeleri gerekir.
Bunun olması kolay bir mesele değildir. Her insanın yumuşak yerleri, sert köşeleri vardır. Takım içinde de birbirinden farklı insanlar olacaktır. Dolayısıyla, birlikte iyi çalışabilmek için, insanların birbirini iyi tanıması, karşılıklı özelliklerini bilmesi gerekir. Bu da bir günde olabilecek bir şey değildir elbette.
Takım olmak için işin bölüşülmesi, sorumluluğun ise ortak taşınması gerekir. Tam tersine sorumluluk bölüşülür (ortada sorumluluk/sorumlu kalmaz) iş ortak yapılırsa (kimin ne yaptığı belli olmaz) olay felaketle sonuçlanır. Doğru takım çalışmasında, insanlar birbirlerinin eksiklerini tamamlamak için ellerinden geleni yaparlar.
Elbette takım, ancak liderine güvendiği kadar takım olabilir. Komite heykeli dikilmeyeceğine göre, takım liderine, lider de takımına güvenmek zorundadır. Lider kararları verir, takım da uygular.
Ancak bu şartlar yerine geldiğinde bir takım başarılara imza atabilir. Yani gerçekten takım olabilir.
Bir cevap yazın