Daha önce yazılı olarak da bahsetmişimdir, 2001 yılından beri Boğaziçi Üniversitesi’nde her dönem bir ders verir dururum. Toplamda galiba üç dönem boş geçti. Birisi Yeditepe Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olduğum zamandaydı. Hoca başına okullar arası ödenen dönem başına 1000 dolarlık bir para vardı, Bedrettin Dalan bunu anlamsız bulup ödemek istemeyince, bir dönemliğine hoca gidiş-gelişleri durduruldu. Biri Google’a ilk gittiğim dönem. Birisi de Google dönüşüydü. Ondan da çok emin değilim. Şaka-maka, 24 dönem geçmiş aradan, biraz hafıza kaybı olması normal.
Genelde verdiğim dersler seçmeli dersler. Küçük sınıfları tercih ediyorum. Altı öğrenciden on iki öğrenciye kadar değişti genelde öğrenci sayıları. Uzun zamandır bilgisayar konusunda dersler veriyordum. Java, database, Python bile verdim. Bu dönem bir fizik dersi yapayım dedim. “Problem Solving in Physics” diye bir ders açtım.
Bu dersi daha önce de açmıştım, 2003 diye hatırlıyorum. Aradan on yıl geçmiş. O zaman altı ya da yedi öğrenci gelmişti. Şimdi ise tek bir öğrencim var. Kaya Tatar. Bilgisayar Mühendisliği + Fizik olmak üzere Çift Anadal Programı öğrencisi. Şaka-maka, oğlan canavar gibi. Tek öğrenci falan ama, pek çok dersten daha lezzetli bir ders oluyor benim için.
Gelecek dönem ise, -eğer bir sakatlık çıkmazsa- Android programlama üzerine bir ders açıyorum. Onun bu dersin tam aksine, dolup taşması gibi bir beklentim var.
Gelecek dönem ola, hayrola.
Emre Sevinç der ki
Bence de dolup tasar 😉 (Vakti zamaninda ITÜ merkez kutuphanesinde en cok sayidaki bilgisayar kitabinin Apache, PHP ve MySQL ile ilgisi olmasi gibi, piyasa etkisi).
Java Activist der ki
Son durum nedir hocam? Tahmin ettiğiniz gibi dolup taştı mı dersiniz?