Bu dünyayı tersine çeviren kimse, çıksın, beni uğraştırmasın.
Çok acayip çok…
Eğitimsizin adı “eğitmen” olmuş.
Bok atmanın adı, “eleştiri” olmuş.
Haksızlığa uğrayıp, feryad etmenin adı “abartmak” olmuş.
Biriyle aynı fikirde olmamanın adı, “eleştiriye kapalı olmak” olmuş.
Suç kimde?
Mevlânâ’ya ve Ömer Hayyam’a atfedilen dizeler var, tam kime aittir çözemedim, ama şöyle:
Kör cehalet çirkefleştirir insanları,
Suskunluğum asaletimdendir,
Her lafa verecek bir cevabım var elbet,
Lakin bir lafa bakarım laf mı diye,
Bir de söyleyene bakarım adam mı diye.
Böyleleriyle karşılaşınca, hak ettiğinden fazlasını vermemek gerek. Amacı doğruya ulaşmak olmayan, haklı çıkmak olan biriyle tartışarak, kimseye fayda sağlayamazsınız.
Hak ettiği nedir? Sessiz muamele. Cevap verip, kıymetsiz düşüncesine kıymet, duyan insanlara eza vermenin gereği yoktur.
Zira, çirkefe karşı kazanamazsınız.
En azından, bu tersine dünya düzelene kadar.
ayn der ki
Hay ağzın bal yesin hocam. Duygularıma tercüman olmuşsunuz resmen. Yüreğinize sağlık (: