Olay çıkarmayın hemen “Yine yeni bilgisayar mı aldın?!?” diye, yok öyle bir şey.
Yanılmıyorsam 2007’de satın aldığım Monster marka (çakma Türk markası) bir laptop var bende. Dublin’de iken, klavyesi bozulmuştu. O yüzden uzun zamandır evde rafta tozlanıyordu. İki hafta kadar önce, bir vakit bulup Elif’le beraber makinayı Kadıköy’de tesadüfen bulduğumuz imal eden yere tamire verdik. (Aslında başka yere gidiyorduk, telefonla bile aradık adamları, ama burayı görünce kaçtık… Günahlarımız affola.) Geçen hafta da tamirden geri aldık.
Doğal olarak tamire vermeden önce makinaya format atmıştım. Dolayısıyla geri geldiğinde, sıfır kilometre bir laptop gibiydi. Tabi artık biraz eski model. Yine de hatırı sayılır bir makinadır ya o da ayrı mesele.
Tabii yeni makina olunca, çalışır hale sokmak gerekiyor. Her sefer ayrı işkencedir bu. İnsanın alıştığı bir ortam var, onu yaratana kadar nelerle uğraşıyor.
Programları bir yerde depolamak da olmuyor. Yeni versiyonları çıkmış oluyor çünkü. Lanet olası Internet devri, bir programın ömrü resmen üç aya indi. (Adobe Reader her hafta update indiriyor, ulan alt tarafı doküman render ediyorsun… Neyse.)
Yeniden kullanılabilir hale sokmaya çalıştım makinayı. Şunları yaptım şu ana kadar:
1. Windows update’leri yükledim. Yoksa sürekli canımı sıkacak utanmaz şerefsiz. 48 tane civarında update yükledi.
2. İngilizce language pack indirdim yükledim. Türkçe Windows felaket bir şey.
3. Google Chrome yükledim. Kahrolsun Internet Explorer. (Sırf onda çalışan siteler için çok yaşasın ama.)
4. K-Lite Codec Pack yükledim. Yoksa ancak ya mpg ya wmv seyderilebiliyor olduğunu hatırladım. (House seyrediyorum bu ara.)
5. Java yükledim. O da artık Oracle sitesinden, bana bir garip geliyor. (Daha doğrusu JDK yükledim.)
… vardığım yer burası. Daha neler var yüklenecek:
6. Eclipse (ve bazı pluginler). Ki Java kodu yazabilelim gereğinde.
7. Python. Python iyi bir şeydir, arada onunla da kod yazmak gerekebilir.
8. PuTTY. Bu da terminal emülatörü. Uzaktan Linux server’lara bağlanmak için lazım.
9. Visual Studio 2008. C# için. Artık bu taraklarda da bezimiz var.
10. Irfan View. Resim göstermek ve dahi hızlı crop/resize etmek için şahane.
Keşke on maddede gerçekten bitse. Tamamen “kullanılabilir” bir makina haline gelmesi için genelde bir ay falan geçiyor aradan.
Adam edince bu makinayı ne olacak? Bilmiyorum. Bir ihtimal, iş görüşmelerinde canlı kod yazdırma aracı olarak kullanmak bunu. Göreceğiz bakalım.
mfelat der ki
ninite.com’u şiddetle tavsiye ederim. Bahsettiğiniz bütün programlar ve bunların alternatiflerinin son versiyonlarını seçerek tek seferde yükleyip kurabileceğiniz bir site. Alışkanlıktan sık sık format atan biri olduğum için hayatımı kurtarmıştı..
Esen der ki
Hep dusunurdum Irfanview ı benden başka kullanan var mı acaba diye?devamlı takip ettiğim birinin kullandığını görünce sevdindim resmen sevindim :)twitter kullanıyor musunuz?Bunu da merak ettim?İyi bayramlar
Fikret der ki
Sizin çektiklerinizi yıllarca ben de çektim. Ama neyseki Ubuntu ile tanıştım ve bu zaman kaybını artık yaşamıyorum. Ben bu 10 maddede antivirüs, ofis, zip, msn gibi programları da göremiyorum. Ama dediğiniz gibi makineyi adam etmek 1 ayı bulur.
Ubuntuyu deneyin derim. Bu on madde, benim saydıklarım ve sayamadıklarım hepsi işletim sisteminde var. Unutmadan sürücü kurmaya da gerek yok.
srkn der ki
2. madde türkçe windovs konusu için neden öyle dedin ?
swordb der ki
Hocam bloğunuzu sürekli takip ediyorum, okunabilirlik için siyah fona alternatif renkler sunar mısınız? yarım saat sonra her yerde zebra görüyorum gibi oluyor..
Teşekkür ederim,